MERT AYDIN
Bir transfer dönemi daha sona erdi. Özellikle büyük kulüplerimiz, tesislerinde değerli maden yatakları bulmuşçasına harcama yapmaktan geri durmadılar. İşin muhasebe kısmıyla bir an için ilgilenmezsek de, gelen kaliteli yabancılardan keyif duyabiliriz. Biz de en azından bu yazıda, “En güzel duyguların katili” olmayalım ve yeni yabancıların önde gelenlerine göz atalım.
Aslında işe futbolcularla değil, teknik adamlarla başlamak gerekir. Jose Mourinho mesela… Hem teknik adamlık yetenekleri hem de medyaya hoş gelen çıkışlarıyla dünya futboluna 20 yıldan uzun süredir hizmet veren Portekizli, Fenerbahçe’nin başında artık. Tüm Avrupa kupalarından en az birer tane kazanmış bir adama teknik-taktik tavsiyesi vermek, spor medyamız için gerçek bir meydan okuma olacak. Mourinho, kendisine, “Sağda Ali’yi değil Veli’yi oynatmak gerekir” diyecek ilk şanslı basın mensubuna hangi iğneleri batıracak merak içindeyiz.
Beşiktaş’ın başına ise bir Hollandalı geldi. Giovanni Van Bronckhorst, genç kuşak Felemenkler içinde dikkat çeken isimlerden birisi. Futbolcu olarak tarihin en güzel Dünya Kupası gollerinden birini atan, Barça ile Şampiyonlar Ligi kaldıran Gio, teknik adam olarak burun kıvırdığımız İskoçya Ligi’nden Glasgow Rangers ile Avrupa Ligi finali oynadı. Yurt dışında değişik ekollerde futbol oynamanın avantajını teknik adam olarak gören Gio’ya tipik inatçı Hollandalı teknik adam etiketi yapıştırmak büyük hata olur.
Osimhen’e rağmen mutlu olmadılar
Son iki sezonun şampiyonu Galatasaray, belki de Avrupa transfer piyasasının en büyük sürprizlerinden gerçekleştirmesine rağmen mutlu kapatmadı transfer dönemini. Eksik görünen bölgelerde sıkıntının devam ediyor oluşu şikayet nedeni.
Ve Osimhen… Koca Nijeryalı, Chelsea’ye gidiyor derken Galatasaray’da buldu kendisini. Açıkçası hala konuşuluyor bu transfer. Fenerbahçe’den Batshuayi’nin geldiği noktada taraftarın gözbebeği Icardi’yi de ekleyince, 2 santrfora geçiş mecburi görünüyor. Ama şu bir gerçek ki; Osimhen, oyun değiştirici dediğimiz türden bir forvet.
Yıllardır Freiburg forması giyen kanat oyuncusu Sallai, giden Kerem’in yerine geldi. Yetenekli bir oyuncu. Ama aynı bölge için öncesinde adı geçen futbolculardan sonra sanki mecburen alındığı izlenimi dezavantajı.
Herkesin Kopenhag’da oynarken hayran kaldığı Jelert’in gösterişsiz ama faydalı futbolu önemli. Jakobs’un eleştirilen özel yaşamı dengeye sokulursa, Fransa Ligi’nde gösterdiği etkiyi sağlaması sürpriz olmayacak.
Ve Sara… Geçen sezon İngiltere Chanpionship’te Norwich formasıyla harikalar yaratmıştı. Sezonun ilk maçlarında işler kötü gidince eleştiri aldı. Ama onun da sezon devam ettikçe açılacağını düşünüyorum.
4 yeni isim, çok fazla umut
Geçen sezonu 99 puan ve 99 golle kapattı Fenerbahçe… Mourinho’un elinde kontratı devam eden birçok yabancı oyuncu vardı. 4 yeni yabancı, kadroya dahil edildi.
Alain Saint-Maximin, hızı ve becerisiyle ön plana çıkan bir kanat oyuncusu. Eğitimci bir ailenin oğlu olarak diğer futbolculardan farklı bir çocukluk yaşamış. Nice ve Newcastle dönemlerinde Avrupa futbol piyasasında kendisine yer edindi. Patlayıcı gücü ve adam eksiltme yeteneğiyle kendisine önemli bir hayran kitlesi edindi. Sezon içinde fazlaca inişleri çıkışları olan bir futbolcu. Ama Mourinho’nun oynatmak istediği futbol oturunca Avrupa ve derbi maçlarında etki yaratacaktır.
Batshuayi’nin gidişiyle Dzeko’nun yanına oyuncu bakan Fenerbahçe’de, yerli seçenek Cenk olurken, yurt dışından gelen isim Yusuf En Nesyri oldu. Sevilla formasıyla 4 sezonda istikrar ve UEFA Avrupa Ligi kazanan Faslı, Dünya Kupası çeyrek finalinde attığı golle ülkesinde de kahraman düzeyine ulaştı. Dzeko’nun yaşı gereği fiziksel olarak düşeceği maçlarda olayın içinde olacak.
Fenerbahçe’nin orta sahayı güçlendirme harekatında Sofyan Amrabat ismi önem taşıyordu. Tecrübeli Faslı hem savunmada hem de hücumda katkı verebilen zeki bir futbolcu… Son günlerde alınan Kostic de kanattan katkı vermesi beklenen isim. Sırp oyuncuyla ilgili soru işareti sakatlık konusunda.
Hayal kırıklıklarının bitiş dönemi mi?
Geçtiğimiz sezon yönetim değişikliği yaşadı Beşiktaş. Hasan Arat ve arkadaşları, son dönemde yaşanan hayal kırıklıklarını unutturmanın peşinde. Bu sezon ciddi anlamda önemli yabancı yıldızlar takıma dahil edildi.
Sergen Yalçın sonrası sahaya hükmeden yaratıcı oyuncu bulmakta zorlanan Beşiktaş için biçilmiş kaftan Rafa Silva geldi. 8 yıl Benfica’ya başarıyla hizmet eden 31 yaşındaki yıldız, oyun bilgisi ve görüşüyle lige anında etki etmeye başladı. Hatta potansiyelinin altında kalan vatandaşı Gedson’u da oyunun içine soktu.
Tabii Rafa Silva’nın yanına, oyun zekası gelişmiş bir başka oyuncu Joao Mario da geldi. Onu henüz Beşiktaş formasıyla izleyemedik ama siyah-beyazlıların orta saha rotasyonu müthiş oldu. Joao Mario, 2016’da Avrupa Şampiyonu olan Portekiz Milli Takımı’nda tüm maçlarda oynamıştı.
Son 15 yılda İtalya Ligi’nden çıkan en iyi 5 golcü sorulsa, hemen herkesin listesinde olacak bir adam Ciro Immobile. Yurt dışında Dortmund ve Sevilla deneyimleri pek iyi gitmese de Torino ve Lazio formalarıyla attığı goller onun kalitesinin kanıtı. Bir de buna İtalya Milli Takımı’yla gelen Avrupa Şampiyonluğu’nu ekleyin. Yaşı 34. Ama tecrübesi ve doğru zamanda doğru yerde olma yeteneğiyle büyük bir değer.
La Liga ve Premier Lig tecrübesiyle Gabriel ve Bundesliga patentli Felix Uduokhai, savunmanın ortasına takviyeler.
Beşiktaş, orta saha rotasyonunu güçlendirmeye doyamadı. Paris Saint Germain kadrosuna girmekte zorlanan İtalyan Cher Ndour da kiralandı.
Yıldız akını
Trabzonspor, şampiyon olduktan sonra bir daha kendine gelemedi. Bu sezon da teknik direktör değişikliğine çok erken gitmek zorunda kaldılar. Transferler, Abdullah Avcı dönemine ait. Şenol Güneş ile bu oyuncuların uyumu nasıl olacak göreceğiz.
Braga formasıyla Portekiz Ligi’ni golleriyle renklendiren Simon Banza, geçen sezon Gaziantep’te lige hemen uyum sağlayan Draguş, Rangers’tan gelen sol bek Barisic, Premier Lig tecrübesi yaşamış İngiliz orta saha Lundstram, eski göz ağrısı Nwaekeme, Portekizli genç sağ bek Malheiro, Avusturyalı 10 numara Cham ve Atletico Madrid formasıyla tanıdığımız stoper Savic, bu karmaşada katkı sağlayabilecek mi?
Daha 2 hafta önce İngiltere’de ITV kanalında İrlanda-İngiltere maçını yorumlayan kanat oyuncusu Andros Townsend, – ki Colin Kazım’ın kuzenidir, Antalyaspor’a geldi.
Göztepe, Chelsea’nin 2 yıldır Union Berlin ve Burnley’ye gönderdiği Fildişili forvet David Fofana’yı kiraladı.
Bir ilginç transfer de Sivas’a gelen eski Sunderlandli 10 numara İngiliz Alex Pritchard…